Kalp gribi mi kalp krizi mi: Grip sandınız kalpmiş

Kalp Gribi ve Kalp Krizi Arasındaki Farkları Bilmek Hayati Önem Taşıyor

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde görevli Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, kalp gribinin genç ve orta yaş grubunda sıkça görüldüğünü vurguladı. Kalp gribi vakalarının hafif seyreden vakalardan yoğun bakım tedavisi gerektiren ciddi tablolara kadar değişebildiği üzerinde durdu.

Kalp Gribi Belirtilerine Dikkat!

Kalp gribinin, bazen nezle ve grip belirtileriyle karışabileceğini aktaran Prof. Dr. Boztosun, hastaların genellikle üşüme, titreme, nezle ve grip gibi hafif şikayetlerle hekime başvurabileceğini belirtti. Ancak bazen daha ciddi belirtilerle birlikte, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, ayaklarda şişlik ve bayılma gibi durumlarla karşılaşılabildiğini söyledi. Bu durumda, kalp krizi ile kalp gribi arasındaki farkın doğru bir şekilde tespit edilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.

Yoğun Bakım Gerektiren Durumlar

Yaşanan bazı kalp gribi vakalarında yoğun bakım tedavisi gerekebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Boztosun, özellikle uzun süren nezle ve grip şikayetleri, göğüs ağrısı, nefes darlığı, ayaklarda şişlik gibi belirtiler olduğunda bir uzmana başvurulması gerektiğini vurguladı. Erken tanının hayati önem taşıdığını belirten Boztosun, zamanında müdahale edilmediği durumlarda ciddi sonuçlarla karşılaşılabileceğini örneklerle anlattı.

Erken Teşhis Hayat Kurtarır

Kalp gribi şüphesi olan hastaların vakit kaybetmeden kardiyoloji uzmanına başvurmalarının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Boztosun, göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı ve ayaklarda şişlik gibi belirtiler varsa, derhal uzman kontrolünden geçmeleri gerektiğini ifade etti. Doğru teşhisin ve zamanında tedavinin hastaların sağlığına kavuşmalarında büyük rol oynadığını söyleyen Boztosun, belirtileri hafife almanın ve gecikmenin sonuçlarının ciddi olabileceğini hatırlattı.

Related Posts

Keneden ölümler için ‘mRNA aşısı’ umudu

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi’nden Dr. İlhan Çetin yaz aylarında ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı konusunda ilk yapılan klasik aşı denemelerinin yetersiz kaldığını belirterek, “Ancak şu anda üretilmeye çalışılan aşılar, mRNA teknolojisiyle üretildiği için etkisinin çok yüksek olduğunu görüyoruz. İnşallah insan üzerindeki değerlendirmelerde böyle çıkarsa çok daha etkili olacaktır” dedi.

Uzmanı açıkladı: Kalp krizi riskini azaltmada etkili olabilir

Sadece sinir uçlarını değil kalbinizi de mi etkiliyor? Uzmanlar, zona hastalığının kalp damarlarına zarar verdiğini söylüyor. Peki, tek bir aşıyla bu riskleri azaltmak mümkün mü?

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük risk taşıyabilir

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.

Uzmanı uyardı: ‘Kanser tedavisinde bitkisel kürlere dikkat’

Bilimsel dayanağı olmayan ürünlerin hastalara zarar verebileceğine dikkat çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Akosman, “Bazı bitkisel kürler karaciğer enzimlerini etkileyerek ilaçların metabolizmasını değiştirebilir, hatta bazı vakalarda hayati riskler oluşturabilmektedir. Bugüne kadar bitkisel kürlerin kanseri tedavi ettiğine dair bilimsel olarak kanıtlanmış hiçbir klinik veri bulunmamaktadır. Bitkisel ürünler yanlış zamanda ve dozda kullanıldığında faydadan çok zarar getirebilir. Bu nedenle onkoloji hekimiyle iş birliği içinde olunması hayati önem taşır” dedi.

Bahar aylarında KKKA tehlikesi: Uzmanlardan kene yarısı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştıran kenelerin mayıs ve ağustos arasında daha aktif olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.

Cilt kanseri vakalarında korkutan artış: Nasıl korunuruz?

Hem Türkiye’de hem de dünyada cilt kanseri vakalarında artış görüldüğüne dikkat çeken Uzm. Dr. Yusuf Kelleci, cilt kanserinden korunmak için yapılması gerekenleri anlattı. Kelleci, “Güneşin zararlı etkilerine bağlı cilt hasarlarının yüzde 90’ı, korunma önlemleriyle engellenebilmektedir” dedi.