CNN’in haberine göre, Kansas eyaletinde yayımlanan gazetenin ortak sahibi ve yayıncısı Eric Meyer, 11 Ağustos’ta yapılan baskının, yerel işletme sahibi Kari Newell’e ilişkin yayımlanan bir haber nedeniyle yapıldığına inandığını belirtti.
Baskın sırasında bilgisayarlar ve cep telefonları gibi el konulan eşyaların iade edildiği bilgisini veren Meyer, söz konusu eşyaların adli tıp tarafından inceleneceğini kaydetti.
Gazetenin avukatı Bernie Rhodes, yerel savcının “polisin eylemini sert bir şekilde kınayan basın özgürlüğü savunucularının taleplerini yanıtsız bırakmayarak” gazetede yürütülen arama emrini geri çekmeyi kabul ettiğini ve el konulan tüm eşyaların iadesi kararını verdiğini söyledi.
Marion County Savcısı Joel Ensey, yaptığı açıklamada, yeminli ifadelerde yer alan “bilgisayarlar aracılığıyla yasa dışı eylemler işlenmiş olunabileceğine” dair iddiaları inceledikten sonra iddia edilen suç ile aranan yerler ve ele geçirilen eşyalar arasında hukuken bağlantı kurmak için yeterli delil bulunmadığına ve eşyaların iadesine karar verdiğini açıkladı.
GAZETENİN ORTAK YAYINCISI BASKINDAN BİR GÜN SONRA HAYATINI KAYBETTİ
“ABD’de böyle bir şeyi daha önce hiç görmediğini” dile getiren Meyer, baskının “gözdağı verme ve zorbalık girişimi” olduğunu ileri sürerek ülkede bu tür eylemlere izin vermeyen kırmızı çizgiler olması gerektiğini söyledi.
Gazetenin diğer ortak sahibi ve Eric Meyer’in annesi Joan Meyer’in, polisin, oğluyla yaşadığı eve baskın düzenlenmesinden bir gün sonra yaşamını yitirdiği bildirildi.
Oğul Meyer, annesinin baskın nedeniyle yaşadığı stresin, ölümünde etkisi olduğuna inandığını dile getirdi.
BEYAZ SARAY: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, düzenlediği basın toplantısında, söz konusu baskından haberdar olduğunu ancak konuyu ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmediğini belirtti.
Gazeteye yapılan baskının “pek çok endişeyi ve soruyu gündeme getirdiğini” ifade eden Jean-Pierre, basın özgürlüğünün ABD demokrasisinin temel değeri olduğunu vurgulayarak Biden yönetimi olarak anayasal güvence altına alınan bu özgürlüğü korumaya devam edeceklerini kaydetti.
MEYER, BİR HABER NEDENİYLE BASKININ YAPILDIĞINI İDDİA EDİYOR
Meyer, gazeteye yapılan polis baskının arkasındaki nedenin Newell tarafından işletilen kafede düzenlenen, halka açık etkinlikten atılmasının ardından yazdığı ancak daha sonra yayına verdikleri haber olduğunu öne sürdü.
Ağustos başlarında bölgeyi temsil eden Cumhuriyetçi ABD Temsilcisi Jake LaTurner’ın katılacağı halka açık etkinlik için Newell’in kafesine gittiğini söyleyen Meyer, polisin “medyanın bulunmasını istemediklerini” söyleyerek, kendisinin ve gazetenin muhabiri Phyllis Zorn’un kafeyi terk etmesinin istendiğini kaydetti.
CNN’e konuşan Newell, söz konusu gazetenin “bölgedeki insanlar arasında yorumları çarpıtma konusunda uzun süredir devam eden üne sahip olduğuna” inandığı için Meyer ve muhabirinden etkinlikten ayrılmalarını istediğini doğruladı.
Meyer, olaydan sonra muhabir Zorn’un, Newell’ın 2008’de bir trafik suçundan sonra geçerli sürücü belgesi olmadan araç kullandığı iddiasıyla ihbar aldığını belirtti.
Newell ise gazetenin kimlik bilgilerini yasa dışı kullanarak yalnızca kolluk kuvvetleri, özel dedektifler ve sigorta acenteleri tarafından erişebilen bilgilere ulaştığını öne sürdü.
Gazetenin kendisi hakkındaki haberi, söz konusu iddia nedeniyle “intikam almak için işyerinden çıkmasını istediği” yorumuyla yayımladığını kaydeden Newell, baskını öğrendiğinde eyalet dışında olduğunu ve “bunun gerçekleşeceğini tahmin etmediğini” savundu.